
Similar Posts

Biliyorum, Üzersin Beni…
Bir yaz akşamüstü, Karaköy’de eski bir balıkçıdayız. “Orada buluşalım” dememe rağmen “Olmaz, beraber gidelim, ben seni yedide alırım” diyor. Zar zor Tünel çıkışı buluşmaya ikna ediyorum. Üzerimde beyaz şifon gömleğim, altında kot pantolonum. Yaza yakışıyor beyaz. Bir de uzun ara verilmiş, ‘belki bu sefer’ niyetli buluşmalara. Ayağımda topuklu sandaletlerim. Rahat edemiyorum, üzerlerinde pek iyi yürüdüğüm…

Adım Rüksan…
Adım Rüksan. Gül zamanı doğmuşum. Annem öyle diyor en azından. Ben; gül zamanı, kardeşim Enver; harman zamanı, ablam Ayfer; kara kış… Herkesin birbirine burcunu sorduğu ortaokul yıllarımda defalarca dönüp dönüp sordum doğduğum günü anneme, babama, dayıma. Acaba o zamana kadar akıllarına gelmeyen bir şey hatırlarlar mı, ne bileyim bir yerden yıllardır göz ardı edilmiş bir…

Vazgeçmek özgürlüktür…
Vazgeçmek özgürlüktür. Yürümeyen bir ilişkiden vazgeçmek, size iyi gelmeyen bir arkadaşlıktan, kendinizi ait hissetmediğiniz bir işten, diken üstünde olduğunuz bir ortamdan. “Çok emek verdim, çok şeyi geride bıraktım, ne fedakarlıklar yaptım” demeden. Amasız, fakatsız… Tam da zamanında. Daha fazla emek vermeden, daha fazla yıpranmadan, daha fazla kendinden uzağa savrulmadan. Kabullenişle, sakince… İpek Danış

Alışmak Sevmekten?…
Alışmak Sevmekten?… Ne tuhaf… Birileri hayatına adım attığında önce yadırgıyorsun, sonra paylaşıyorsun, gülüyorsun, seviyorsun, sevişiyorsun, onun sevdiklerini sevmediklerini belliyorsun, varlığına alışıyorsun. Sonra o gidiyor. “Olamaz” diyorsun. Her şey o kadar onun üzerine kurulmuş oluyor ki onsuz bir hayata alışamam sanıyorsun. Aylar geçiyor, belki yıllar. İlk zamanlar günün her anında aklına geliyor. Sonra bir kahve kokusunda,…