Kızgın Güneş

“Pişmanlıklar vakit kaybıdır; geçmişin şimdideki ayak bağlarıdır”
Audrey Wells tarafından yazılıp yönetilen Kızgın Güneş, orijinal adıyla “Under The Tucsan Sun” 2003 İtalya-Amerika yapımı bir romantik komedi. Filmin senaryosu Frances Mayes’in aynı adlı kitabına dayanıyor. Başrolünde Diane Lane’in yer aldığı filmin konusuna gelecek olursam; San Francisco’lu bir yazar olan Frances Mayes katıldığı bir kitap toplantısında tesadüfen kocasının kendisini aldattığını öğrenir ve yıkılır. Sonrasında gelen boşanmayla derin bir depresyona girer. En yakın arkadaşının ona bir Toskana turu hediye etmesiyle hayatında yeni bir kapı aralanır. Tura katılan Frances orada yaşamaya karar verir ve eski bir ev satın alır. Eski hayatına dair sadece kitaplarını yanına alan Francis için bundan sonra yeni keşifler yapacağı, belki de kendini yeniden tanımlayacağı bambaşka bir hayat başlar.
Under The Tucsan Sun; mavi yeşil Toskana manzaralarına, Arnavut kaldırımlı daracık sokaklara, neredeyse kokusu burnunuza gelen mis gibi İtalyan yemeklerine, yaşama sevincine, aşka, arkadaşlığa, kalabalık sofralara, kahkahalara ev sahipliği yapan samimi bir film. Filme dair yavaş olduğu konusunda eleştiriler olsa da her şeyin çok hızlı ve derinliksiz ilerlediği günümüzde gerek Frances’in, gerekse satın aldığı evin değişimine yavaş tempoyla tanık olmak, şahane manzaraları içime sindire sindire izlemek bana çok keyif verdi açıkçası.
Siz de bu kapalı, yağmurlu pazar gününde içinizi ısıtmak, İtalya’nın zeytinliklerine uzanmak, üzerine bir de umut ve sevgiyle dolmak isterseniz bu filmi izlemenizi öneririm. Kızgın Güneş şimdi Netflix’te, gösterimde. Yazımı, filmden hoşuma giden bir replikle sonlandırayım o zaman;
“İyi bir şeye rastlarsan, bırakma vaktin gelene kadar onu sıkı sıkı tutmalısın”
İyi şeylere rastlamamız ve en önemlisi onca hayhuy arasında ıskalamamız dileğiyle…
İpek Danış