Gençlik

Gençlik

“Gençken her şey çok yakın görünür, bu gelecektir. Yaşlanınca her şey çok uzak görünür, bu geçmiştir.”

Gençlik (Youth) 2015 yapımı bir Paolo Sorrentino filmi. Başrollerini Michael Caine ve Harvey Keitel’in paylaştığı film bir dram olsa da izleyiciyi zaman zaman gülümsettiğini söylemem gerek.

Filmin konusuna gelecek olursam; iki yakın arkadaş Fred (Michael Caine) ve Mick (Harvey Keitel) İsviçre Alplerinde lüks bir kaplıca otelinde tatil yapmaktadırlar. Fred “emekli” bir maestrodur, Mick ise “hayatının son filmini” yapmaya niyetli bir yönetmen. Fred gelen yeni teklife rağmen emeklilikte direnirken, Mick yeni filmi için arkadaşları ile birlikte çalışmaktadır. Otelde genç bir aktör olan Jimmy (Paul Dano) ve Fred’in kızı Lena (Rachel Weisz) da kalmaktadır. Fred ve Mick’in hikâyeleri ile beraber Jimmy ve Lena’nın hayatlarındaki iniş çıkışlara da şahit oluruz. Bunun yanında bir süre otelde misafir olan kâinat güzeli, kendisini dans ederek ifade eden masöz, Mick’in oyuncu, senarist arkadaşları gibi zengin bir oyuncu kadrosu da hikâyenin akışını destekler. Bu açıdan iki başrolün yaşlılığı, kalan genç kadronun ise gençlik kavramını temsil ettiğini söyleyebiliriz.

Filmde bir yandan Fred ve Mick’in gençlere dair gözlemlerini bir yandan da kendileri üzerinden yaşlılığı anlatışlarını izliyoruz. Görsel açıdan zaten şahane manzaralardan oluşan hikâye, anlamlı diyaloglarla da birleşince tadına doyulmaz bir seyirlik oluyor. Filmde çok yoğun bir olay örgüsü olmaması, dostluk, bilgelik, vefa, sağlık, hastalık, korku, aşk, kariyer, umut, pişmanlık gibi aslında bir insanın hayatı boyunca yaşadığı tüm duyguların anlatımının daha sindirerek yapılmasını sağlıyor bana göre. Buna bir de şahane müzikler eklenince bu kavramlar üzerine düşünüp derinleşmek kaçınılmaz oluyor ve film bittikten sonra bir süre daha yerinizden kalkamayıp düşünmeye devam ediyorsunuz.  

“Geçen günü hatırlıyor musun? Aileni hatırlayamadığını söylemiştin

-Hayır hatırlamıyorum.

-Tabii hatırlamazsın. Sayende hatırlamadığım tek şeyin ailem değil çocukluğum da olduğunu fark ettim. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Hala hatırladığım tek bir şey var.

-Nedir?

-Bisiklete binmeyi öğrendiğim an. Ve bu sabah, mucizevi bir şekilde öğrendikten hemen sonra…

– Düştüğünü mü hatırladın?
-Nereden bildin?
-Bu herkese olur. Bir şey öğrenirsin, gayet mutlusundur ve sonra kendini frenlemeyi
unutursun…”

Gençlik; birbirinden kopuk gibi görünen ama aslında tabanında benzer duyguları barındıran hikâyelerin birleşimi bir film. Anlamlı diyalogları, tablo gibi mekanları, şahane müzikleri, seyirciye dokunan oyunculukları, sakin anlatımı ile benim “en iyilerim” arasında yerini aldığını söyleyebilirim.

“İnsanlar, hayvanlar, sanatçılar, bitkiler… Hepimiz sadece figüranız.”

Siz de temel olarak yaşlılık/gençlik üzerine oturtulmuş, ancak aslında tüm insani taraflarımıza ışık tutan bu muhteşem filmi izlemek isterseniz şimdi Mubi’de, gösterimde. Keyifli seyirler…

İpek Danış

Similar Posts