Hatır

Unutamayan bir kadın ve hatırlayamayan bir erkek birbirlerine âşık olurlarsa ne olur?

Sylvia (Jessica Chastain) Brooklyn’de yaşayan, tek çocuklu, bekâr bir sosyal hizmetler uzmanıdır. Geçmişinde cinsel istismar olan Sylvia, kızı ve kendisine çok korunaklı ve rutin bir hayat kurmuştur. Zaman zaman gelen ve hayatını âdeta durduran hatırlama atakları ile baş etmeye çalışmaktadır. Bir gün ablasının zoru ile gittiği lise buluşmasından sonra demans hastası Saul’un (Peter Sarsgaard) kendisini evine kadar takip etmesiyle Sylvia’nın bütün düzeni bozulur. Ancak bu tesadüf gerek Sylvia’nın gerekse Saul’un hayatında büyük değişiklikler yaratacaktır.

Michel Franco’nun senaryosunu yazıp yönetmenliğini yaptığı film 2024 yapımı. Dünya prömiyerini Venedik Film Festivalimde yapan film, Peter Sarsgaard’a da “En İyi Erkek Oyuncu” ödülü kazandırmış.

Film genel olarak ağır ve hüzünlü olsa da iki travmalı insanın arasında bir aşkın filizlenmesi izleyiciye iyi hissettiriyor. Gerek Saul’un hastalığını gerekse Sylvia’nın ataklarını düşünürsek bu ilişkinin sonu nereye varır, bilemiyoruz ama sanırım bilmemeyi de tercih ediyoruz. Bu kadar ağır hikâyelerin arasında yanan bir umut ışığına sıkı sıkı tutunmayı tercih ediyoruz. Bunun yanında, Jessica Chastain’in de Peter Sarsgaard’ın da oyunculuklarının oldukça etkileyici olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.

‘Hatır’, yani orijinal adıyla Memory; insanın hatırladıkları ile ilişkisini irdeleyen, hatırlamanın zaman zaman yıkıcı, zaman zaman kıymetli olduğunu bize bir kez daha hatırlatan bir film. İki yaralı insanın birbirini iyileştirme süreci üzerine şefkatli, dokunaklı bir film izlemek isterseniz ‘Memory’ şimdi Mubi’de, gösterimde. Yazımı, Michel Franco’nun filmi üzerine sözleriyle bitirmek istiyorum;

“Toplumun uzağına düşen insanların, beklentileri karşılama karşısındaki başarısızlıkları veya isteksizlikleri çoğu zaman sadece hafızalarda yaşamaya devam eden olaylara dayanır. Kimi zaman geçmişin gölgesinden kurtulmayı başarıp yeni bir hayat kurma şansı yakalarlar. Filmim, bu gölgelerden tamamen kurtulmanın mümkün olup olmadığını sorguluyor”.

Keyifli seyirler!

İpek Danış