Detaylar

“Hayatlarımızın içinde pek çok hayat yaşıyoruz; insanların gelip gittiği, arkadaşların kaybolduğu, çocukların büyüdüğü parça parça hayatlar ve ben hangi hayatımın diğerlerini çerçevelediğini asla bilemiyorum. Fakat ne zaman ateşim çıksa ya da âşık olsam, hiçbir karışıklık kalmıyor, benliğim geri çekilip yerini isimsiz bir mutluluğa bırakıyor, detaylar korunup birbirinden ayrılmadan yan yana sıralanan net bir bütüne dönüşüyor. Sonrasında ise bu durumu net bir lütuf olarak hatırlıyorum. Belki de her şey bu şekilde anlatılabilir, yüzümün önünden rasgele geçip giden insanlarla. “Başlangıç” ve “son” yok, kronoloji yok, sadece anlar ve o anların içinde olup bitenler var.”
“Detaylar” İsveçli yazar Ia Genberg’in yazdığı, 2024 Booker Ödülü finalisti bir novella. Zeynep Tamer’in çevirdiği kitap 2025’te İthaki Yayınlarınca basılmış.
Kadın anlatıcı ateşinin yükselmesi sonucu geçmişe dair benzer bir anıyı hatırlar ve sonrası çorap söküğü gibi gelir. Hayatının akışında önemli rol oynadığını düşündüğü dört insanı onlarla yaşadıklarıyla, karakterleriyle gerek hayatla gerek kendisiyle olan ilişkileri ile anlatır. Böylece kitabın sonunda yap boz tamamlanır, biz anlatıcının hayatının tümüne hâkim oluruz.
“Detaylar”; ilişkilere, iletişime, hatıralara, hayatımıza girişi ile bizi derinden etkileyip sonra kaybolanlara dair bir roman. Yazar bazen bir bakışın, bazen bir cümlenin, kimi zaman bir rast gelişin insanın hayatını ne kadar fazla etkileyebileceğini yalın ve doğal bir dille çok güzel anlatmış. Bu anlatım o kadar detaylı, insanlar o kadar canlı ki kitabı okurken bir fotoğraf albümüne bakıyor hissi veriyor kitap. Çokça yerin altını çizdim okurken, hepsini paylaşmam imkânsız ancak yine beğendiğim paragraflardan biriyle bitiriyorum yazımı, keyifli okumalar…
“Gençken daha çok seyahat etmem, daha uzaklara gitmem, yabancı ülkelerde daha çok zaman geçirmem, kendimi hayata katıp daha derin bir şekilde yaşamak için sürekli bir koşturma içinde olmam gerektiğini düşünürdüm ama zamanla anladım ki, aradığım şey tam burada, içimde, etrafımdaki şeylerde, işim haline gelen o geçici işlerde, gündelik hayatın hengamesinde ve bakışlarımı oraya yönelttiğim sürece karşılaştığım insanların gözlerindeydi.”
İpek Danış