Bu Hikâye Senden Uzun Osman
“Geceleri uykumdan uyanıp da yanımda kendimi görünce korkudan aklım çıkıyor. Onca yıllık kendimim, hala kendime alışamadım. Yani ben henüz kendimle ilgili oryantasyon sürecimi tamamlayamamışken bir başkasına alışmamı beklemek delilik olur Osman, delirme, ben ayrılmak istiyorum.”
“Bu Hikâye Senden Uzun Osman” bir ayrılık güncesi; çok özlemekle barışmak arasında gidip gelen. İletişim yayınlarından çıkan kitap 2022’de basılmış. “Ayrılık da bir ilişkidir nihayetinde” diyor Aylin Balboa ve ayrılık üzerine yazdığı hesaplaşmayı tam da bunun üzerine kuruyor. İlişkinin ayrılık bölümünün kimi zaman birliktelik bölümünden bile çok iz bıraktığını, düşe kalka, dizlerimiz kanaya kanaya düze çıktığımızı çok tatlı, mizahi bir dille anlatıyor. Ayrılmak niyeti ile çıktığı bu yolda kimi zaman yeniden barışmak istiyor, kimi zaman bu değişken duygularından yorulup bıkıyor.
“Her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik, yan yana fotoğraflar çektirdik, güldük, sevindik, eğlendik… Gün oldu sadece birbirimize güvendik, birbirimizi kolladık, birbirimize sarıldık.
Uykularımızdan uyanıp uyanıp birbirimizi öptüğümüz geceleri unutalım mı? Sabahları günaydınlar dediğimizi, böylece günlerin aydınlandığını… Unutmayalım bunları. Ama çok da hatırlamayalım artık, neme lazım, şeytan doldurur.”
Hani hepimizin ayrılık sonrası yaşadığı gelgitler, kararsızlıklar, pişmanlıklar vardır ya; işte bunları Osman’a hitaben yazılmış ancak onun değil de bizim okuduğumuz mektuplar aracılığıyla yâd ediyoruz. Bu yüzden okurken hepimiz kendi Osman’ımızı maziye gömüyoruz aslında, üstelik de altını çize çize.
Siz de bu ayrılık sürecine tanıklık etmek, üstelik bunu yaparken hem enteresan bilgiler öğrenip hem de yolun sonunda kendinize çıkmak isterseniz bu kitabı okumanızı öneririm. “Bu Hikâye Senden Uzun Osman”ın sizi ruhen hafifleteceğine de garanti veririm. Keyifli okumalar…
İpek Danış
