Yaşadıklarımız geçer, insanlar gelir geçer; hafızamıza sıkı sıkı kaydettiğimiz anılar ve bizde bıraktıkları his kalır geride. O bizde kalan kısmı var ya, iyi ki var…
Yarım… Bir sürü şey yarım. Dilimizin ucuna gelip söylemediklerimiz, kalbimiz kırılınca hesap sormadıklarımız, aklımıza düşüp aramayı ertelediklerimiz. Hepsi yarım yarım bekliyor bir kenarda. İşin kötüsü, birleştirince bir bütün etmiyor hiçbiri…
Hem Bazen… Onunla gerçekten buralara gittik mi, yoksa çok hayal ettim de artık gerçek olduğuna mı inandım, bilmiyorum. Hem bazen bir şeylerin hayali, gerçekliğinden daha iyi olmaz mı??
İç içe örülmüş hayatlarımızın bu kadar kolay ve hızla çözülüp ayrılabileceği aklımın ucundan geçmezdi. Bilseydim, daha sıkı bağlardım belli başlı anılarımızın iplerini… İpek D.
Vapura bindiğinde aç olduğunu hissetti. Kahvaltıdan sonra bir şey yemediğini hatırladı. Bu saate kadar nasıl fark etmemişti ki? Heyecandan aklına yemek yemek gelmemişti. Gülümsedi, “ne güzel şey aşk” dedi kendi kendine…