
Similar Posts

Biliyorum, Üzersin Beni…
Bir yaz akşamüstü, Karaköy’de eski bir balıkçıdayız. “Orada buluşalım” dememe rağmen “Olmaz, beraber gidelim, ben seni yedide alırım” diyor. Zar zor Tünel çıkışı buluşmaya ikna ediyorum. Üzerimde beyaz şifon gömleğim, altında kot pantolonum. Yaza yakışıyor beyaz. Bir de uzun ara verilmiş, ‘belki bu sefer’ niyetli buluşmalara. Ayağımda topuklu sandaletlerim. Rahat edemiyorum, üzerlerinde pek iyi yürüdüğüm…

Vazgeçmek özgürlüktür…
Vazgeçmek özgürlüktür. Yürümeyen bir ilişkiden vazgeçmek, size iyi gelmeyen bir arkadaşlıktan, kendinizi ait hissetmediğiniz bir işten, diken üstünde olduğunuz bir ortamdan. “Çok emek verdim, çok şeyi geride bıraktım, ne fedakarlıklar yaptım” demeden. Amasız, fakatsız… Tam da zamanında. Daha fazla emek vermeden, daha fazla yıpranmadan, daha fazla kendinden uzağa savrulmadan. Kabullenişle, sakince… İpek Danış

Bir Asansör Meselesi
Bir Asansör Meselesi Asansörü beklerken; “Bir daha görüşemeyiz herhalde” dedi. Gülümsedim. Böyle bir terk etme sahnesi olmazdı çünkü, ne izlediğim filmlerde, ne okuduğum romanlarda vardı. Öncesinde oturup konuşma yapması, ne bileyim, “Sen daha iyilerine layıksın” ya da “Kafam bu ara çok karışık” filan demesi gerekmiyor muydu?

Belki de Her İlişki Tek Kişilik
Belki de Her İlişki Tek Kişilik Daha önce sevgiliyle yürüdüğün yollar daha bir anlamlı, bir o kadar da iç acıtıcı oluyor geri dönünce. Hansel ve Gretel’in yolu kaybetmemek için serptiği taneler gibi, her adımda bir bakış, bir söz, bir öpüş bırakmış oluyorsun. Yürüdükçe rastladığın taneler kafanı karıştırıyor, “bunları ben mi yaşadım” diye emin olmak istiyorsun,…