Piramit

Piramit

“Piramit, her şeyden önce güçtür majesteleri. Baskıdır, hapistir, paradır, beyinlerin büzüşmesidir, gönlün ezilmesi, kayıp ve hüzündür. O sizin en büyük korunağınızdır firavunum! Gizli polistir! Ordudur, donanmadır ve güzel kokan haremdir! Ne kadar yüksek olursa halk onun gölgesinde o kadar az görünür! Ve halk ne kadar küçükse siz o kadar yüce olursunuz hükümdarım!”

Piramit; Arnavut yazar İsmail Kadare tarafından yazılmış, dilimize Ece Dillioğlu tarafından çevrilmiş, 2022’de Ketebe Yayınevince basılmış bir roman.

Roman, Firavun Keops’un piramit yaptırmak istememesi ile başlar. Ancak gerek din adamları gerekse saray erkanı bunun bir güç göstergesi olduğu ve yapılmazsa halkın rehavete kapılacağı konusunda onu ikna ederler ve piramidin yapılmasına karar verilir. Mühendislerce yapılan bazı hesaplama ve tartışmalar sonucunda inşaata başlanır. Tüm roman boyunca neredeyse taş taş piramidin yükselişine şahit oluruz. Hemen her taş konacağı noktaya, o noktanın yıpranma payına göre farklı taş ocaklarından getirtilir. Bunun yanında yine hemen her taşta kan, ter ve gözyaşı vardır. Kimisi taşınması sırasında ölümlere, kimisi sakatlanmalara kimisi sorgulamalara ve hatta isyana sebep olur.

İsmail Kadare ilk kez okuduğum bir yazar. Bu romanına has mı bilmiyorum ama anlatım tarzının Gabriel Garcia Marquez ile aynı tadı bıraktığını söyleyebilirim damağımda. Tüm anlatı boyunca bir piramidin yapımı okuyoruz ve yazar tarihle büyüyü o kadar güzel harmanlıyor ki kitabı elinizden bırakmak istemiyorsunuz.

Piramit; entrika, güç, halkı kontrol altında tutma, sonsuzluk, ölüm, yaşam, iktidar uğruna dökülen kanlar ve katlanılan acılar hakkında çok güzel bir roman. Siz de İsmail Kadare’nin bu büyülü dünyasının kapısını aralamak isterseniz Piramit’i okumanızı tavsiye ederim. Yazımı kitaptan çok beğendiğim, sonsuzluk üzerine bir alıntıyla bitirmek istiyorum;

“Bir şeyin sonsuz olması, herkes bilir ki, yok olmasıyla hemen hemen eşdeğerdir.”

Keyifli okumalar…

İpek Danış